Alýþkanlýk haline getirilen 'ben gidiyorum' anlayýþý yavaþ yavaþ kronikleþmektedir.Nedense son yirmi yýlda bu yolu hemen hemen her alanda görmek mümkün. Gerek yönetim gerekse teknik alanda hep yaþanmýþ , bundan kimsenin ders çýkarmadýðýný görmekteyiz.Bu modaya son uyan yeni yönetim onca baþarýlý sezon geçirmesine raðmen son anda yapýlan bireysel hatadan dolayý kongre kararý alýnýyor ve zaman kaybedilmektedir.Yönetimlerde deðiþiklik esastýr ama bunun yolu kongre deðil istifa etme yada ettirme yolu hem kýsa hemde etkili yoldur.

Bütün yönetenler geçici baki olan sadece trabzonspordur belliki bu bilinç hala oluþmamýþtýr.Bunda enbüyük etken sahiplenme duygusunun çok yüksek olmasýdýr.Bunun hoþ birþey olduðunu ama tutkunun yarattýðý zaaflara yenilmemek kaydýyla yapýlmasý zorunluluðu vardýr aksi halde kronikleþir ve sürekli yönetim zaafý oluþturur.Hiç kimse vazgeçilmez deðildir.Bu tür hizmetlerin genelde ego tatmininden kaynaklandýðýný biliyoruz hernekadar kimileri buralarý kazanç kapýsý olarak görsede genelde meþakkatli iþ olmasý nedeniyle bir sevda iþidir yöneticilik.Günümüzde spor adý altýnda yapýlan bu yarýþma alaný sonderece kirlenmiþ hertürlü ahlaksýzlýðýn döndüðü alan haline gelmiþtir.Trabzonspor camiasýný bu alanlarýn dýþýnda tutmak yarýþan bir ekip olmasýný saðlamak ahlaki deðerlerin ön plana alýndýðý yönetim anlayýþý yukarýda saydýðýmýz zaaflarýn oluþmasýný engelleyecektir.Bu anlayýþ ciddi baþarýlarý getireceðinden kimsenin kuþku duymamasý lazým.Son günlerde gündeme getirilen teknik adam ve oyuncu yapýsýda yine yönetimin deðiþim ve dönüþümü ile ilgilidir.Bütün arzumuz yeni oluþacak yönetimin bu kriterlere uymasý ve taraftara kulak vermesidir.Bu yol izlendiðinde baþarmamak için sebep aramak ego tatmininden baþka birþey deðildir